Elma ağaçlarının sulandığı kuyulardan çıkan suyun tuzlu olması, ağaçların yapraklarının yanmasına ve kurumaya başlamasına neden oldu. Üreticiler, suyun Türkiye'nin en büyük göllerinden biri olan Tuz Gölü’nden yer altına karıştığından şüpheleniyor.
Akçaşehir Beldesi'nde çıkan bu tuzlu suyun, deniz suyuna benzer özellikler taşıdığı belirtilse de bunun deniz suyu olmadığı açıklandı. Benzer bir durum geçtiğimiz aylarda Konya'nın Altınekin Ovası'nda da yaşanmış, yer altı sularına karışan Tuz Gölü’nün suyu üretimi tehdit etmişti.
Bölgedeki üreticilerden Osman Özel, sadece elma üretimi değil, bitkisel üretim için ektiği fasulyenin de aynı sebepten etkilendiğini belirtti. Özel, "Fasulyelerim kurudu. Önce hastalık sandım ama yapılan tahliller tuzlu suyun bitkileri kuruttuğunu gösterdi," diye konuştu.
Karaman ve Konya Tarımında Felaket Kapıda
Yer altı sularının çekilmesi, kuyu derinliklerinin artmasına neden oluyor ve bu da Tuz Gölü’nden karışan tuzlu suyun bölgede büyük bir tehdit oluşturmasına zemin hazırlıyor. Uzmanlar, Konya ve Karaman Ovası’nda yaşanacak olası su krizinin, ülkemizin tarımsal üretimi üzerinde büyük bir felakete yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Üreticiler, Toroslar'daki su kaynaklarının yeni projelerle Konya ve Karaman Ovası’na getirilmesi gerektiğini vurgularken, sulama projelerinin hızla tamamlanmasının şart olduğunu dile getiriyor. Eğer dış havzalardan su getirilmezse, bölgedeki yer altı sularının tamamen kuruması ve tuzlu suyun kaçınılmaz bir gerçek haline gelmesi, tarımın sona ermesine yol açabilir.
Bölge Siyasetçilerine ve Bürokratlara Çağrı
Bölgenin yetiştirdiği siyasetçiler, STK’lar ve bürokratlar, bu sorun karşısında sessiz kalmamalı ve var güçleriyle dış havzalardan su getirilmesi için çalışmalıdır. Konya ve Karaman gibi tarımsal üretimde önemli role sahip olan bu bölgelerin geleceği, alınacak önlemler ve yapılacak yatırımlarla doğrudan bağlantılı. Aksi takdirde, tarımda yaşanacak büyük bir felaket, ülke genelinde gıda arzını olumsuz etkileyecektir.