Gezgin Öcün ve Bilgin Öznil, Narlıdere Köyü'nü Keşfe Çıkıyor!
Gezgin Öcün:
Ah, Bilgin! Bak şu manzaraya! Narlıdere Köyü’nün doğal güzellikleri ne kadar da göz alıcı! Burada olmak bir başka. Karaman merkeze 32 km uzaklıkta olan bu köy, adeta bir cennet gibi.
Bilgin Öznil:
Kesinlikle, Gezgin! Narlıdere'nin eski adı Avgan imiş. 1234 metre yükseklikte kurulmuş, Karamanoğlu Beyliği dönemine dayanan çok köklü bir geçmişi var. Fakat ilginç bir şekilde isim değişikliklerine de uğramış; önceleri Avgan, sonra Gündoğan, ve nihayetinde Narlıdere ismini almış.
Gezgin Öcün:
Evet, bu isim değişiklikleri köyün tarihsel yolculuğunun birer izleri. Zaman içinde doğal güzellikleriyle anılmaya başlanmış. Ama bu köyün tarihi sadece isim değişiklikleriyle değil, aynı zamanda zengin kültürüyle de dikkat çekiyor. Aşiretler burada iç içe yaşamış, değil mi? Cerit, İmamuşağı, Bolacalı gibi farklı aşiretlerin birleştiği bir yer burası.
Bilgin Öznil:
Doğru, ve köyün tarihi çok eskiye dayanıyor. 1844 Temettuat Defteri'nde bile 21 hanelik vergi veren ailelerden bahsediliyor. Burada yaşayanlar, aileleriyle birlikte çok derin kökleri olan insanlar. Nüfus ise yıllar içinde değişmiş; 2014’te sadece 242 kişi kalmış.
Gezgin Öcün:
Evet, köydeki eski yerleşim yerlerinden bahsetmişken, Eskihisar bölgesinde tespit edilen basit temeller, bu yerin çok daha eski bir yerleşim olduğunu gösteriyor. Hele Kaplantaşı var ya… Bu yerin adı da çok ilginç! Kaplan mı yaşardı buralarda?
Bilgin Öznil:
Evet, kesinlikle ilginç! O zamanlar buradaki hayvan yaşamı hakkında birçok spekülasyon var. Bir de Mengik yaylası var, hatırladın mı? Bu yaylanın çevresinde bir de Bulgar Kayası adı verilen bir kayalık bulunuyor. Adı çok dikkat çekici, özellikle de Türk boyları ve aşiretlerinin kökenleriyle ilgili çeşitli ipuçları veriyor.
Gezgin Öcün:
Bu köyde doğanın ve tarihin iç içe geçtiği çok fazla şey var, gerçekten etkileyici! Peki, köy halkının geçim kaynağı nasıl?
Bilgin Öznil:
Köylüler çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla geçiniyorlar. Özellikle sebze tarımında oldukça gelişmişler. Şu an seracılıkta büyük bir ilerleme kaydetmişler. Narlıdere'nin sebzeleri, Mersin’den sonra Karaman pazarına gelen ilk ürünler arasında yer alıyor. Ayrıca, bu köyün en ünlü ürünü nar. Devedişi narı burada oldukça meşhur!
Gezgin Öcün:
Ve bu köydeki Hızırilyas Pınarı'nın suyu var ya... Cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor! O kadar çok doğal zenginlik var ki, her köşesi bir başka keşif.
Bilgin Öznil:
Kesinlikle! Buradaki doğal güzellikler sadece suyla sınırlı değil. Yöredeki meyve ağaçları, şeftali, kayısı ve narlar bir başka güzel. Yani bu köy, doğanın sunduğu tüm nimetleri en iyi şekilde kullanıyor.
Gezgin Öcün:
Ayrıca, Âşık Kerim’in yazdığı dörtlüğü hatırladım şimdi! “Burada meyveler, çiçekler biter / Açılır sümbülü, gülü Avgan’ın…” Ne kadar anlamlı değil mi? Bu köyün doğası, halkı ve geçmişi birbirini tamamlayan bir bütün.
Bilgin Öznil:
Kesinlikle! Narlıdere, tarihi, kültürel çeşitliliği ve doğal güzellikleriyle Karaman’ın önemli yerlerinden biri. Zengin geçmişini, her köşesinde barındırıyor ve bunları anlamak için bu köyü keşfetmek gerçekten çok değerli.