Gezgin Öcün İle Bilgin Öznil Yepyeni Serüven Yolculuğu Devam Ediyor... Bu Sefer ki Misafir Odlukları Köy Karaman Sarıkaya köyü

Gezgin Öcün: Bilgin, Sarıkaya köyü hakkında bildiklerimiz gerçekten ilginç. Sultan Reşat dönemiyle bağlantılı bir köy ismi, "Feyzurreşat" var. Ama halk, bu ismi benimsemeyip "Sarıkaya" olarak kullanmaya devam etmiş. Bu ad değişikliği, köyün halkının geleneklerine nasıl sahip çıktığını gösteriyor, değil mi?

Bilgin Öznil: Evet, Gezgin. "Feyzurreşat" isminin yerine halkın "Sarıkaya" adını benimsemesi, aslında bir kültürel direncin ve köklerine bağlı kalmanın örneği. 1910 yılında kurulan köyün isminin, halk tarafından kabul edilmemesi, yerel geleneklerin daha ağır bastığını gösteriyor. Ayrıca köyün yerleşim yapısına bakınca, 19. yüzyılda devletin yerleşik hayata geçişi teşvik etme çabalarını da görüyoruz.

Gezgin Öcün: Evet, 19. yüzyılda Sarıkaya’da yerleşik hayata geçiş için devlet, Fırka-ı İslâhiye’yi Toroslar’a göndermiş. Bu zorunlu göç, halkın göçebe yaşam tarzını terk edip köyde kalmalarını sağlamak amacıyla yapılmış. Bu süreçte köydeki erkekler askerlikten muaf tutulmuş ve "kura toplama" sistemiyle yerleşik hayata geçiş hızlandırılmış.

Bilgin Öznil: Bu, oldukça önemli bir sosyal dönüşüm. Göçebe halkların yerleşik yaşama geçişinde devletin zorlayıcı olduğu kadar teşvik edici yöntemler de kullanması, halkın yaşam biçimini değiştirmiş. Sarıkaya’daki bu dönüşüm, aslında çok daha geniş bir sürecin parçasıydı. Bir bakıma, bölgedeki insanların yaşam tarzlarını değiştiren bir politika uygulanmış.

Gezgin Öcün: Aynı zamanda Sarıkaya'nın köy isminin kaynağı da oldukça ilginç. Yeşildere'ye yakın olan bu bölgedeki sarı kaya, köye adını vermiş. Doğayla iç içe bir köy, değil mi? Hem ismi hem de köyün coğrafyası, yerleşim yeriyle ne kadar uyumlu.

Bilgin Öznil: Kesinlikle! Sarıkaya'nın adı, çevresindeki sarı kaya sayesinde doğrudan coğrafyasını yansıtıyor. Bu doğa unsuru, hem köyün ismini hem de halkın yaşam biçimini şekillendirmiş. Köy halkının geçim kaynağı da hayvancılık, özellikle küçükbaş hayvancılık. Tarım arazileri oldukça sınırlı ve verimsiz. Ancak hayvancılık, bu zorlu şartlar altında köyün ekonomisini ayakta tutuyor.

Gezgin Öcün: Evet, köyde tarım arazileri sınırlı ama hayvancılık önemli bir geçim kaynağı. Küçükbaş hayvancılıkla uğraşan köy halkı, taşlık ve verimsiz arazilerde hayvancılıkla nasıl bir ekonomik denge kurmuş, oldukça ilginç bir durum. Buradaki yaşam, doğayla uyum içinde ve zorlukları aşarak sürdürülebiliyor.

Bilgin Öznil: Sarıkaya köyü, hayvancılıkla geçimini sağlayan ve doğayla uyum içinde bir yaşam süren bir köy olarak karşımıza çıkıyor. Her bir köy, kendine özgü bir hikaye barındırıyor. Sarıkaya da, hem coğrafyasıyla hem de tarihsel süreciyle gerçekten çok ilginç bir yer. Zaman içinde değişen yerleşim ve isimler, bu köylerin kültürünü şekillendirmiş.

4o mini