Anadolunun Kalbi Karaman
Karaman, kadim Anadolu’nun kalbinde, her taşında tarih kokan, her sokağında geçmişin izlerini taşıyan bir şehirdir. O yüzden başlığı “ANADOLU’NUN KALBİ KARAMAN” olarak yazmak en doğrusuydu. Ancak son zamanlarda görüyoruz ki, kalbimize zarar veriyoruz. Sevgiyi, hoşgörüyü yaşatmış bir tarihe sahip bu kadim şehirde, sevgiyi, hoşgörüyü kaybediyoruz. Tarihi mirasımıza sahip çıkmıyoruz. Sahip çıkmadığımız gibi tahrip de ediyoruz. Son olarak Karaman Kalesi ve birçok tarihi alanın gelmiş olduğu son durumları içler acısı bir vaziyette. Üzülüyoruz, bugün gerekli ilgiyi ve kıymeti göstermezsek yarına yok edilmiş, tarihine sahip çıkamamış, koruyamamış insanlar olarak anılacağız.
Bilmeliyiz ve unutmamalıyız ki, bir zamanlar Karamanoğulları Beyliği’nin başkenti olan bu topraklar, sadece bir şehir olmanın ötesindedir; o, bir kültürün, bir tarihin, bir milletin izlerini taşır. Bugün bile sokaklarında yürürken geçmişin derinliklerine dalar, o günlerin anılarına tanık olursunuz. Bu duyguları yaşayan biri olarak Karaman Kalesini son halinden sonra böyle bir yazı yazmak, eksikleri hatırlatmak, emanete hep birlikte sahip çıkmamız gerektiğini bilmeliyiz.
Karaman, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış, kültürel zenginlikleri ve tarihi mirasıyla ülkemizin önemli şehirlerinden biridir. Karaman’ın tarihsel ve kültürel dokusunu korumak, tanıtmak ve gelecek nesillere aktarmak bizlerin en önemli görevlerinden biridir. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket ederek, Karaman’ın tarihine ve kültürüne sahip çıkacak, onu hak ettiği yere taşıyacak çalışmaları kararlılıkla sürdürmeliyiz.
İlimizde bulunan tarihi yapılar, medeniyetlerin izlerini taşıyan önemli kültürel miraslardır. Kaleler, camiler, medreseler ve antik yerleşim alanları gibi önemli yapılarımızın yenileme ile bu eserleri geleceğe taşımalıyız. Karaman’ın tarihi derinliklerini gün yüzüne çıkarmak adına arkeolojik kazı ve araştırmalar büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmalar, ilimizin tarihine ışık tutarken, yeni bulguların keşfedilmesiyle Karaman’ın tarihi zenginliğine katkıda bulunacaktır. Tarih boyunca Anadolu’nun kalbi olmuş ve kültürel zenginlikleriyle bu topraklara damgasını vurmuştur. Bizler de bu mirası en iyi şekilde koruyarak ve tanıtarak, Karaman’ın geçmişinden aldığı güçle geleceğe emin adımlarla yürümesini sağlamak için tüm gayretimizle çalışmalıyız. Karaman, Anadolu’nun kalbinde, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, zengin kültürel mirası ve derin tarihi ile ülkemizin en önemli şehirlerinden biridir. Ancak, ne yazık ki bu kıymetli miras, son yıllarda yerel yönetimlerin ilgisizliği ve yetersiz çalışmaları nedeniyle hak ettiği değeri görememektedir.
Karaman’ın tarihi yapıları, yenileme ve koruma projelerinin yetersizliği nedeniyle adeta yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Yıllar geçtikçe bu eserler, bakımsızlık ve ilgisizlik nedeniyle zarar görmekte, bazıları ise tamamen kaybolmaktadır. Yerel yönetimlerin, bu yapıların korunması için gerekli adımları atmaması, kültürel mirasımıza yapılan büyük bir ihmal olarak karşımıza çıkmaktadır. Karaman’ın zengin tarihini ve kültürel değerlerini ulusal ve uluslararası arenada tanıtma konusunda yerel yönetimlerin yeterince çaba göstermemesi, turizm potansiyelinin de heba olmasına neden olmaktadır. Karaman, zengin kültürel birikimiyle birçok etkinliğe ev sahipliği yapabilecek potansiyele sahip olmasına rağmen, yerel yönetimlerin bu alandaki ilgisizliği, kültürel etkinliklerin sayısını ve kalitesini olumsuz etkilemektedir. Yeterli destek verilmediği için, ilimizin kültürel yaşamı sönük kalmakta ve halkımız bu değerli mirastan yeterince faydalanamamaktadır.
Karaman’ın tarihine ve kültürüne yönelik bu ilgisizlik, yalnızca bu değerli mirasın yok olmasına yol açmakla kalmamakta, aynı zamanda ilimizin geleceğini de olumsuz etkilemektedir. Yerel yönetimlerin, Karaman’ın zengin tarihsel ve kültürel mirasına hak ettiği önemi vermesi, etkin projeler geliştirerek bu mirası koruması ve tanıtması gerekmektedir. Aksi takdirde, geçmişimize yapılan bu ihmalin bedeli, gelecek nesiller tarafından ödenecektir.
Karaman, tarihin sessiz bir tanığı olarak durur orada, her geleni kucaklayan, geçmişi geleceğe bağlayan bir köprü gibidir. O, sadece bir şehir değil; bir kimlik, bir aidiyet duygusudur. Ve ne kadar zaman geçerse geçsin, Karaman’ın o dingin ruhu, o derin kökleri her zaman yerli yerinde kalacaktır. Karaman’ı anlatmak, bir masalı anlatmak gibidir. Ancak bu masal, bir hayal ürünü değil, bu toprakların, bu insanların gerçek hikâyesidir. Karaman, insanın kalbine dokunan, hafızalarda derin izler bırakan bir şehirdir. Ve bu şehirde her adım, bir yolculuktur; geçmişten bugüne, bugünden yarına uzanan sonsuz bir yolculuk.
Kalbimize sahip çıkalım, sevgi ile kalın, umut ile güzel yarınları hep birlikte inşa edelim.