İstanbul’da meydana gelen peş peşe depremlerin ardından, binlerce vatandaş güvenli bölgelere gitmek için şehirden ayrılmak isterken, bir başka felaketle karşılaştı: Deprem fırsatçıları! Uçuş talebinin artmasını bahane eden bazı hava yolu firmaları, İstanbul-Ankara arası uçak biletlerini bir anda 1.000 TL’den 4 bin TL’ye çıkardı. Evet, yanlış değil: Tam 4 katı!
Olası bir afetin ardından insanların can havliyle sığınacak yer aradığı bir ortamda, bu artış sadece rakamların değil, insanlık değerlerinin de dibe vurduğunu gösterdi. Birlik ve dayanışma içinde olunması gereken bir zamanda, bazı çevrelerin “nasıl kazanç sağlarız” hesabına düşmesi kamuoyunda büyük infial yarattı.
“Kan emicilerden hesap sorulsun”
Sosyal medyada binlerce vatandaş, bu duruma sert tepki gösterdi. “İnsanlar can derdinde, siz hâlâ kâr peşindesiniz” şeklinde tepkiler çığ gibi büyürken, fırsatçılığı sistematik hale getirenlere karşı cezai işlem yapılması için çağrılar yükseliyor. Vatandaşlar yetkililere seslenerek bu vicdansızlığın karşılıksız kalmaması gerektiğini ifade ediyor.
Vicdan yerine etiket!
Bu gelişmeler, sadece fiyat artışlarıyla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda, bazı firmaların boş koltuk politikaları, esnek fiyat uygulamaları ve son dakika iptalleriyle de krizi daha da büyüttüğü öne sürülüyor. Kamuoyunda “deprem kadar tehlikeli olan şey, merhametsiz ticaret anlayışıdır” görüşü yaygınlaşıyor.
Gözler Şimdi Yetkililerde
Vatandaşların gözü kulağı şimdi Ulaştırma Bakanlığı, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ve Ticaret Bakanlığı’ndan gelecek adımlarda. Toplumsal vicdan, sadece fiyatların değil, bu anlayışın da yargılanmasını talep ediyor.
Deprem bir doğa olayı. Ama bu kadar yüksek fahiş fiyatlar, insani değil, tamamen tercih meselesi. İşte bu yüzden, halk bu tercihleri yapanlardan bir tek şey istiyor: Hesap vermeleri.