Son günlerde yerel basın organlarında, iktidar partisi temsilcilerinin “TMO’nun mısır fiyatı açıklamamasının üreticilerin faydasına olduğu” yönündeki açıklamaları, müjde olarak sunulmuştur. Ancak bu durum, kamuoyunda farklı tepkilere yol açmıştır. Bazı kesimlere göre, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) mısır alım fiyatını açıklamamasının, kurumun bütçe yetersizliğinden kaynaklandığı ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krizin TMO’yu da etkilediği ortaya çıkmıştır.

Devletin Etkisizliği "Lütuf" Olarak Sunuluyor

Daha vahim olan durum ise devletin bu etkisizliğinin bir "lütuf" olarak sunulmasıdır. Devletin, vatandaşının ve üreticisinin yanında olması gerektiğini vurgulayan üreticiler, buğday ve arpa fiyatlarındaki sıkıntılardan sonra, iktidarın "gölge etmesin yeter" anlayışına kapıldıklarını belirtmektedir. Devletin, üreticiyi koruması gerektiğine dikkat çeken eleştiriler, mısır fiyatının piyasa üzerinde belirlenmesi ve çiftçinin mağdur edilmesinin önlenmesi gerektiğini savunmaktadır.

"Hiçbir Şey Yapmayacağız" Müjde Olarak Sunuluyor

İktidar temsilcilerinin, "hiçbir şey yapmayacağız, çiftçi daha kazançlı çıkacak" şeklindeki açıklamaları, üreticiler tarafından tepkiyle karşılandı. Üreticilerin, artık zarardan kaçınmayı hedefledikleri, kazanç beklentilerinin kalmadığı yönündeki düşünceleri hakim oldu. Bu durum, çiftçilerin AK Parti iktidarına olan güveninin sarsıldığını ve iktidarın bundan sonraki "müjde" haberlerinin, herhangi bir müdahalede bulunmamak şeklinde olacağını düşündüklerini ortaya koydu.

Buğday ve Arpa Üreticilerinin Zararı Karşılanacak mı?

Öte yandan, mısır fiyatının açıklanmamasının çiftçinin lehine bir durum olarak sunulması, buğday ve arpa üreticilerinin zararının nasıl karşılanacağı sorusunu da gündeme getirdi. İktidarın bu tutumu, önceki fiyatlamalarda hatalı olduğunu kabul ettiği anlamına gelirken, devletin bu hataların telafisi için zarar eden buğday, arpa ve diğer ürün üreticilerinin zararlarını karşılaması gerektiği vurgulandı.

Çiftçiler İsyan Ediyor

Bu süreçte, birçok çiftçi isyan etmekte, ürünlerini tarlada bırakmakta veya yollara dökmektedir. Çiftçilerin artık dayanacak güçleri kalmadığını belirten üreticiler, önümüzdeki yıllarda su krizinin artacağı ve kuyuların kuruyacağı öngörülerek yapısal reformların hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Çiftçilerin, üretim planlamalarını devlete duydukları güvenle yapmaları gerektiği belirtilirken, tarımsal alanda yapılacak en büyük müjdenin, mevcut iktidarın sonlanması olduğu iddia edilmektedir.

Editör: Özgür CAN