Herkesin kafasındaki soru bu; 2024 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimleri kim kazanır, yeni başkan kim olur?
Tabi önce aday adaylarının partilerinden aday olarak gösterilmeleri gerekiyor. Belki de aday adaylarının önündeki aşılması en güç tepe bu. Bu seçim AK Parti’de 12, MHP’de 7, CHP’den de en az 5 aday adayı bekliyorum. Geçtiğimiz genel seçimde olduğu gibi aday adaylığına çok fazla rağbet olmayacak gibi. Sonraki aşama bu aday adaylarından adayların belirlenmesi olacak. Dikkat çekmek istediğim konu şu ki:
Ne kadar çok nitelikli aday adayı olursa kim kazanırsa kazansın sonuçta kazanan Karaman olacaktır. O sebeple; iyi insanlar, dürüst insanlar, kendi işinde başarı göstermiş insanlar, eğitimli vizyon sahibi insanlar, dünyayı görmüş, şehirleri tanımış insanlar lütfen aday olun. Hangi parti olursa olsun ne kadar çok nitelikli aday başvuru yaparsa neticede Karaman’a yarayacaktır. Karaman kazanacaktır.
Tabii partilerin bu yarışa en ideal adayla girme arzusunda olması gerekiyor. Bana göre en zor kısım bu. Çünkü yerelde insanlar “En iyi aday” değil “Benim adamım” olsun derdinde olabiliyor. Yukarının aşağıyı nasıl analiz edeceği çok önemli. Seçilecek olanları seçenlerde vicdan ve feraset olması mühim.
Karaman, kabuğunu kıramamış bir şehir. Burada yerel yönetimlerin elbette ciddi etkisi var. Hep söylerim; Bir adam şehrin kaderini değiştirebilir. Bir adamın ülkenin hatta dünyanın kaderiyle oynayabildiği gibi…
İyi bir belediye başkanı nasıl olur?
Birkaç ay sonra Karaman belediye başkanı değişecek. Yeni başkan nasıl bir vasıflarla donanmış olmalı? Siz bunun cevabını yorumlara yazın ben de kısaca burada kendi fikrimi söyleyeceğim;
Bana göre bir belediye başkanında en belirgin özellik vizyon sahibi olmasıdır. Çünkü gelecek beklenen bir şey değil ona doğru yürünen bir şey. Bunu önceden göremezseniz şehrin geleceğine dinamiti koyarsınız. Belediyecilikte bu diğer alanlardan çok daha önemli. Alacağınız bir karar direk geleceği etkiler. Belediye başkanının geleceğe dair net bir vizyonu olmalı ve bu vizyonu toplumla paylaşarak insanları etkilemeli, heyecanlandırmalı. Şehir için uzun vadeli hedefler belirlemeli ve bu hedeflere yönelik projeler geliştirmeli.
İkinci mesele -ki geçen seçimde AK Parti adayının uğradığı hazin akıbet buna en güzel örnektir- dinlemek ve empati: Toplumun ihtiyaçlarını anlamak için insanları önce dinlemeli ve empati kurmalısınız. Halkın endişelerini, taleplerini ve beklentilerini anlamak yöneticiliğin temelini oluşturmalı. “Her şeyi ben bilirim, küçük dağları da ben yarattım” kafasında olmamak lazım. Zira halkın irfanı size sağlam ders verebilir. Bu arada bahsi geçen AK Parti Adayı Sayın Mahmut Sami Şahin çok başarılı bir insan. Belki de gelmiş geçmiş en iyi belediye başkanı olacaktı. İşin doğrusu ben öyle düşünüyorum. Zeki, pratik akıllı ve başarılı bir insan. Kendisinin önemsiz halkın önemli gördüğü tavırları yüzünden Karaman’ın kaybettiği bir insan olarak tarihe geçecek. Çok üzüldüğüm bir hadisedir zira nadir nitelikte bir insan olduğunu biliyorum.
Gelelim şeffaflık ve katılımcılık meselesine. Aydınlık her zaman karanlıktan iyidir. Şehir yönetiminde şeffaflık ve katılımcılık önemlidir. Kaliteli bir başkan insanları süreçlere dahil etmeyi bilmeli. Kararları şeffaf bir şekilde açıklamalı ve toplumun geri bildirimlerine değer vermelidir. Belediyenin tüm işleyişinde karanlık noktalar olmamalı, dolunay gibi apaydınlık olmalı her gece.
Ekonomik Kalkınma: “Efendim belediye başkanı çöp toplasın kaldırım yapsın kafi” diyenlerden değilim. Başkan şehrin ekonomisine, sosyal ve kültürel yaşamına da odaklanmalı. Kaldı ki sadece betondan yükselen bir şehir görmedim. Şehri daha yaşanabilir, adil ve sürdürülebilir kılmak önemli. Bu öngörü doğrultusunda, önceliği şehrin kalbine dokunacak projeler geliştirmek, bunu yaparken de şehrimizin gerçek ihtiyaçlarını gözetmek önemli olsa gerek.
Sadece kültürü güzel şehirlere gezmeye gideriz
Belki en önemli meselelerden biri de şehrin geçmişinden bugününe biriktire geldiği kültürü. Tarihi mirası, göreneği, sanatı, yemekleri… Tüm bu kavramları geliştirmek yaygınlaştırmak belediyelerin asli vazifesi olmalı. Evet bu konulara eğilen kurumlarımız var lakin belediye başkanı talep eden, yolu açan taraf olmalı. Görmezden gelen ve tıkayan taraf değil.
Şehirde düzenlenen festivaller, sergiler, konserler gibi etkinliklerin desteklenmesi ve çeşitliliğin artırılması, şehirdeki sanat ve kültür hayatını zenginleştirir. Sanat merkezleri, galeriler ve müzelerin açılması veya mevcut olanların güçlendirilmesi, sanat eserlerine erişimi kolaylaştırır ve sanatın yayılmasını sağlar. Genç nesiller için sanat eğitimi ve atölye çalışmaları düzenlemek, sanatın ve kültürün yaygınlaşmasına ve gelecekteki sanatçıların yetişmesine katkı sağlar. Bu ortamlarda bulunan gençler kimseyi bıçaklamaz, suç oranları azalır.
Belediye başkanının şehrin tarihi ve kültürel mirasının korunması adına planlanan projelere destek vermesi şehrin karakterini ve kimliğini sağlamlaştırır. Yerel sanatçıları ve kültürel etkinlikleri desteklemek aynı zamanda yerel ekonomiyi canlandırır ve toplumun sanata olan ilgisini artırır. Bu anlamda iyi bir belediye başkanı, şehrin sanat ve kültür alanında zenginlik kazandıracak nitelikli politikalar oluşturabilir. Bu adımlar, şehrin kültürel kimliğini güçlendirecek ve toplumda birlik, aidiyet ve kimlik duygusunun oluşmasına zemin olacaktır.
Ha unutmadan iyi bir belediye başkanı yukarıda sayıp döktüğümüz her şeyi elalem görsün diye değil SAMİMİYETLE yapacak.
Sağlıcakla kalın.
Âdem Kocatürk