Karamanlı pazarcı Ahmet Yaşar, eski dini nikahlı eşiyle yaşadığı sorunları anlatmak için ATV’de yayınlanan Esra Erol’da programına katıldı. Yaşar’ın, aile içi meselelerini kamuoyuna taşıyarak kendini savunma çabası, televizyon şovuna dönüşerek kişisel dramın magazin malzemesi haline gelmesi tartışmalara neden oldu.
Özel Hayat Reyting Malzemesi mi?
Ahmet Yaşar, eski birlikteliğinin ardından yaşadığı zorlukları ve uğradığını iddia ettiği iftiraları dile getirmek için televizyon ekranlarını tercih etti. Ancak, toplumun en mahrem konularından biri olan aile içi anlaşmazlıkların ve itibar meselelerinin, reyting uğruna milyonlarca insanın önünde tartışılması, medya etiği konusunda yeniden soru işaretleri doğurdu.
Yaşar, eski eşinin kendisi hakkında "kadın ticareti yapıyor, uyuşturucu kullanıyor, çocuklara zarar veriyor" gibi asılsız ithamlarda bulunduğunu iddia ederken, bu tür konuların yargı ve hukuki merciler yerine, televizyon ekranlarında çözülmeye çalışılması eleştiri topladı.
Mahkemeler Yerine Televizyon Stüdyoları mı?
Günümüzde pek çok insan, hukuki süreçleri beklemek yerine, mahrem konularını televizyon programlarında çözmeye çalışıyor. Fakat bu durum, kişilerin hukuki haklarını zayıflatıyor, özel hayatın gizliliğini ihlal ediyor ve sosyal linç kültürünü körüklüyor.
Ahmet Yaşar’ın hikayesi de, Türkiye'de yaşanan birçok benzer olay gibi, yargı önünde çözülmesi gereken ciddi iddiaların reyting odaklı bir formatta ele alınmasının yarattığı sakıncaları gözler önüne seriyor. Bu tür programlar, çözüme katkı sağlamak yerine, olayları magazinleştirerek içinden çıkılmaz hale getirme riski taşıyor.
Medya Etik Sınırlarını Aşmalı mı?
Ahmet Yaşar’ın yaşadığı mağduriyet gerçek olabilir, ancak televizyon ekranlarında yargısız infaz mekanizmasının işletilmesi, hem olayın taraflarını hem de kamuoyunu yanlış yönlendirebilir. Özel hayatın ekranlara taşınmasıyla kazanılan reytinglerin, toplumda ne gibi zararlar verdiği artık sorgulanmalı.
Aile içi sorunların bir hukuk meselesi mi, yoksa medya şovu mu olduğu tartışmaları sürerken, bireylerin özel hayatlarını kamuya açarak çözüm araması, günümüz televizyon kültürünün en büyük çıkmazlarından biri olmaya devam ediyor.