Başkan Bayram yaptığı açıklamada;
Tüketicinin korunmasının yolu, Üreticiyi korumaktan geçer.
Özellikle bazı zincir marketlerde uygulanan fahiş yüksek fiyatlar alım gücünün düşmesi, yaz aylarının bereketini kışa taşımayı zorlaştırıyor.
Karaman'nın verimli topraklarında yetişen ürünlerin kış aylarında tüketilmek üzere kurutmalık ve salça gibi ürünlere dönüştürülmesi, alım gücünün azalması nedeniyle dar gelirli vatandaşlar için zorlayıcı bir hâle geldi.
Toros Dağları eteklerinde Mikro klima özelliği olan Göksu havzasında ve ovamızda yetişen ürünlerin kışlık olarak hazırlanması ise, artan maliyetler ve alım gücünün düşmesinden dolayı özellikle dar gelirli vatandaşları zorluyor.
Sebzeden meyveye, hububat , bakliyattan, zeytine kadar Karaman yöremizde ürün zenginliğinin büyük bir şans olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak bu zenginlik, bizim mutfağımıza özellikle bazı marketlerde sürekli artan fiyatlar nedeniyle yansımıyor.
Geçmiş yıllarda uygun fiyatla istediğimiz oranda aldığımız ürünleri, özellikle bu yaz alamıyoruz.
Kışlık ürünlerimizin oranı, bütçemiz uygun olmadığı için her geçen gün küçülüyor.
Artan maliyetler hem üretici hem de tüketiciyi vuruyor.
Vatandaşlar, gittikleri pazarlardan evlerine 3-4 poşetle dönüyor. Bu durum, sıcak yaz aylarında hasadı yapılarak tüketiciyle buluşturulan sebze üretiminde son yıllarda artış gösteren Karaman tarımsal üretimindeki sürekliliğini tehdit ediyor. Bolluğun olduğu yaz aylarında bile
sebze fiyatları müstahsilde 5-10 TL tüketici yürüme mesafesi tarlalardan alınan ürünleri 20-40 arasında fiyatlara satın almakta olduğunu görmekteyiz.
Salçalık ürünleri ise tarlada Domates 1.60 -krş, Kapya biber 7 TL. Tüketici domatesi 10-12 Kapya biberi 30-40 liradan bazı marketlerde ambalajlı 300 Gr 30 liradan satılıyor.
Karpuz, kavun, elma,kayısı, üzüm, incir ve nar olmak üzere yöremiz, meyvenin hemen hemen her çeşidi, bunların yanı sıra patlıcan, salatalık, biber, domates, marul, kabak ve taze fasulye gibi çok çeşitli ürün desenine sahip.
Yaz aylarında tüketildiği gibi, geleneksel olarak işlenerek kış aylarına taşınan bu ürünlerin üretiminde sıkıntılar yaşanıyor.
Üreticilerin kaliteli ürün elde ederek emeğinin karşılığını alabilmesi, gerek ülke içinde ve gerekse ülke dışında pazar payının artması ve iç pazarda daha fazla tüketilmesi konusunda kapsamlı çalışmalar yapılması kaçınılmaz bir durum. Örneğin ürün alım fiyatlarının birim maliyetinin üzerinde açıklanması, destekleme primlerinin günün şartlarına göre düzenlenmesi gerekir.
Kısacası, üreticilerimizin üretim aşamasında önlerine çıkan engellerin kaldırılması lazım.
Fahiş fiyatların müsebbib ve nedenlerini incelersek;
Bilinçli ve planlı bir serbest piyasa koşulları kisvesi altında özellikle bazı marketler tarafından yapıldığı net olarak görülecektir.
"Bir kesimden( üreticiden ) haksızca ucuza alıp diğer bir kesime ( tüketiciye) pahalıya satmanın ."
toplumu nasıl bir girdaba yokluğa sürüklediği ortada.
Özellikle iç pazarda yaz aylarında üretiminin önemli bölümünü karşılayan Karaman’ın bereketli topraklarında yetişen sebze ve meyveler, esnaf ile ev hanımları tarafından işlenerek kış aylarında tüketilmek üzere her yıl kurutmalık ve salça gibi ürünlere dönüştürülüyor.
Sonuç olarak özetle, üreticilerimizin üretim aşamasında önlerine çıkan engellerin kaldırılması girdi maliyetleri düşürülerek tüketiciye ulaşımda oluşan marketlerin afaki fiyatlarının önüne geçilmesi durumunda tüketici ucuz gıda ile buluşması açısından büyük önem taşımaktadır..