DEMİRCİ: Ülkemizde de kullanılan miladi takvime göre 2023 yılının son günlerini yaşarken 2024 yılına da sayılı günler kaldı. Müslüman bir ülke olmamıza rağmen Hristiyan adeti olan Yılbaşı ve Noel kutlamaları çeşitli kitle iletişim araçları ve sosyal medya aracılığı ile Müslümanlara empoze edilmeye çalışılmaktadır. Dini inançlarımız açısından hoş görülmeyen bu kutlamalar yüce dinimizin yasakladığı alkol, piyango, şans oyunları gibi uygulamalar kumardır ve dinimizce haram sayılmaktadır. Dolayısıyla Müslüman, kimseye özenmez. Bilakis Müslüman, İlmiyle, irfanıyla, yüksek ahlakıyla, yaşam şekliyle herkese örnek olur.
Peygamber Efendimiz (SAV), “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031)buyurmuştur. Dolayısıyla Hristiyan adetlerinden olan bir kutlamayı bizlerin de onlara özenerek kutlaması onlar gibi davranmamız yasaklanmış bir durumdur. Kur’an’ı Kerim’de ise Yüce Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: "...Sizden kim onları dost edinirse, oda onlardandır..." Maide, 5) “Kim Allâhʼa ve Rasûlʼe itaat ederse işte onlar, Allâhʼın kendilerine lûtuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdir. Bunlar ne güzel arkadaştır!” (Nisâ, 69). Bu iki ayet kiminle dost olmamız gerektiğini, kime itaat etmemiz gerektiğini ve sonuçlarını bizlere bildiren ayetlerdir.
Kahir ekseriyeti Müslüman bir ülke olmamıza rağmen gittikçe artan yılbaşı kutlamalarının asıl tehlikeli yanı ise bunun alışkanlık haline gelmesi ve normal kabul edilmesidir. Büyük mutasavvıf İmam-ı Şibli Hazretleri’nin buyurduğu gibi Ömürlerinden bir seneyi daha tüketerek varacakları sona biraz daha yaklaşan ahiret yolcuları! Yaklaştığınız yerde hesaba çekilmeden önce burada kendinizi hesaba çekin! Müslümanlar olarak bizim yılbaşına yaklaşımımız geçen bir yılın muhasebesini yapmak kendimizi hesaba çekmek olmalıdır. Müslüman yılbaşını da Müslümanca geçirmelidir.
7 Ekim’de başlayan İsrail’in Gazze’ye saldırıları her geçen gün vahşetini artırarak devam ediyor. Yıllardır Müslüman kanını dökmeye doyamayanlar son iki aydır Gazze’de örneği görülmemiş bir soykırım ve vahşete imza attılar. Neredeyse iki aydır aralıksız devam eden katliamlar sonucu bebek, çocuk, kadın, hasta, yaşlı 20 bine yakın masum öldürüldü.
Filistinli kardeşlerimiz bu haldeyken Müslümanlar olarak bize düşen onlara daha çok nasıl yardım edebiliriz, elimizden ne gelebilir olmalıdır. Sadece savaş uçaklarıyla değil, açlıkla, susuzlukla, ilaçsızlıkla katledilen Gazze ve Filistin Halkıyla dayanışmamızı ve kardeşliğimizi göstermek mazlumların sesi olmak durumundayız. Bu zulüm son bulana kadar da alanlarda olmaya Filistinli kardeşlerimize destek olmaya devam edeceğiz.
Buradan dünyanın neresinde olursa olsun vicdanı kara bağlamamış insan şeref ve onuruna sahip, tüm insanlara bir çağrı yapıyorum:
Gün zalim Firavun’un katliamlarına karşı çıkma günüdür. Nemrudlaşan Siyonist Netenyahu’nun yaktığı ateşi söndürme günüdür. Dünyanın “5’ten büyük” olduğunu gösterme günüdür. Gün mazlumu zalim, Zalimi mazlum gösteren, ikiyüzlü bu tiranlık sistemine karşı İnsanlık onuruna sarılma günüdür.