Camilerimiz, okullarımız, hastanelerimiz, kardeşlerimizin evleri bombalanmakta; kadın-çocuk, yaşlı-genç gözetmeksizin İsrail bir katliam yapmaktadır. Türkiye’den ve ümmet coğrafyasının çeşitli ülkelerinden gönderilen yardımlar sınır kapılarından içeri alınmamaktadır. Şehitlerimizin cenazeleri kaldırılamazken gazilerimizi tedavi etmek için ilaç ve tıbbi ekipmana ulaşılamamaktadır.
Her şeyden öte Gazzeli çocuklar ve gençler; tüm dünyanın öğretmenler gününü kutladığı bugünde temel haklardan olan eğitimi alamamaktadır. Bunu, kendisini “demokratik” ve “hürriyet savunucusu” gösteren devletler de sessiz bir şekilde izlemektedir.
Bizler, Gazze’deki kardeşlerimiz için Türkiye’den sesleniyoruz; siyonist devlet İsrail’in işlediği savaş suçlarının bir an önce durdurulmasını istiyoruz. Tüm vicdanı olan insanlığa çağrımızdır; tek yürek olup bu soykırıma dur diyelim. Annelerinden, babalarından, ailesinden ayrılan, anne babalarının gözü önünde şehit olan, gazi olan çocuklar… Velhasıl insanlık adına bu katliamı durdurun artık.
Ümmet coğrafyalarındaki tüm kardeşlerimize de bir çağrımız var!
Arkadaşlar, biz burada cephede değiliz ama elimiz kolumuz bağlı bekleyemeyiz. Peki ne yapabiliriz? Sizleri boykota davet ediyoruz, boykota katılarak İsrail’e karşı olmaya davet ediyoruz.
Boykotla büyük sonuçlar alamayacağız belki ama karınca kararınca safımız belli olsun istiyoruz. Peygamber Efendimizin hadisi şerifinde olduğu gibi, “Kişi sevdiğiyle beraberdir” diyoruz, biz de Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ifade edebilmek üzere boykota devam ediyoruz.
Son olarak; Gazze’deki çocuklar da tüm dünyadaki çocuklar kadar yaşama hakkı ve eğitim alma hakkına sahiptir. Hiçbir çocuk eğitim hakkından mahrum edilemez.
Biz inanıyoruz ki dünyanın birçok ülkesinde vicdanı hür, aklı selim herkes bu seslenişimize destek verecektir.
Filistinli çocuklar özgür olana dek durmayacağız. Sesimizle, sözümüzle, eylemlerimizle onlara destek olacağız.
Yaşasın Filistinli çocuklar, yaşasın Özgür Filistin…